Grönland’ın buzullarındaki bu süratli geri çekilme, iklim değişikliği ve global ısınma ile yakından alakalı. Araştırmacılar, iklim değişikliğinin buzullar üzerindeki tesirlerini anlamak ve gelecekteki deniz düzeyi yükselmesi riskini kıymetlendirmek emeliyle bu çeşit çalışmaları gerçekleştiriyor.

Dünyanın sonu mu geliyor? Buzulların erime suratı iki katına çıktı!

Grönland’ın buzulları, deniz seviyesindeki değişiklikler üzerinde değerli bir tesire sahip. Şayet buzullar süratle erir ve geri çekilirse, bu durum deniz düzeyinin yükselmesine ve kıyı bölgelerindeki erozyon riskinin artmasına neden olabilir. Bu da, iklim değişikliğinin dünya genelindeki ekosistemlere ve insan topluluklarına olan potansiyel tesirlerini artırabilir.

Araştırmacılar, Grönland’ın buzullarının geri çekilme suratındaki bu artışın nedenlerini daha düzgün anlamak ve gelecekteki değişiklikleri öngörmek için çalışmalarına devam ediyorlar. Bu çeşit çalışmalar, iklim bilimine kıymetli katkılarda bulunarak, iklim değişikliğinin tesirlerini daha âlâ anlamamıza yardımcı oluyor.

Grönland’ın buzullarındaki bu hızlı geri çekilme, iklim değişikliği ile uğraşta ve deniz düzeyindeki potansiyel yükselmeye hazırlıkta hükümetler ve etraf uzmanları için bir ikaz niteliği taşımaktadır. Bu tıp araştırmaların sonuçları, iklim siyasetlerinin oluşturulmasında ve uygulanmasında rehberlik edebilir.

Bilim insanları büyük buzdağlarının yerlerini manuel olarak takip edebiliyor. Fakat buzdağlarının alanı ve kalınlığındaki değişiklikleri yahut denizlere ne kadar su ve besin saldıklarını manuel olarak takip etmek mümkün değil.

Şimdiye kadar manuel haritalamanın otomatik yaklaşımlardan daha gerçek olduğu kanıtlandı ancak bir insan analistin tek bir buzdağının ana çizgilerini çizmesi birkaç dakika sürebiliyor. Birden fazla buzdağı kelam konusu olduğunda bu süratle vakit ve emek ağır bir süreç haline gelebiliyor.

Yapay zeka buz dağlarını insanlardan 10 bin kat daha süratli haritalandırıyor

Araştırmacılar, ESA’nın Copernicus Sentinel-1 Dünya izleme uyduları tarafından yakalanan manzaraları kullanarak U-net ismi verilen bir algoritmayı eğittiler. Algoritma yedi buzdağı üzerinde test edildi. En küçüğü kabaca İsviçre’nin Bern kentiyle tıpkı alana sahipti ve en büyüğü ise yaklaşık olarak Hong Kong’la birebir alana sahipti.

%99 doğruluk oranıyla yeni modelin, buzdağları ile deniz buzu ve başka özellikler ortasındaki farkı anlatmakta sıklıkla zorlanan evvelki otomasyon teşebbüslerini geride bıraktığı söyleniyor. Ayrıyeten buzdağlarının haritasını çıkarma konusunda insanlardan 10.000 kat daha süratli.

Hindistan hükümetinin bu onayı, Starlink’e yüksek süratli internet, sesli aramalar ve iletileşme hizmetlerini sunma yolunu açıyor. Starlink’in bu adımı, bilgi depolama ve transferi konusunda Hindistan hükümetinin telaşlarını gidermesinin akabinde geldi. Şirket, kullanıcı bilgilerinin Hindistan sonları içinde kalmasını garanti altına alacak biçimde mahallî bilgi düzenlemelerine uyacağını taahhüt etti.

Elon Musk, Starlink’in yeni amacını açıkladı!

Starlink’in Hindistan pazarına girmesiyle, OneWeb ve Reliance Jio üzere mevcut oyuncularla rekabet kızışacak. Fakat Starlink, global uydu ağı sayesinde, ulaşılmamış ve hizmetten mahrum bölgelere bile sağlam temas vaat ederek değerli bir avantaja sahip.

Bu lisansın verilmesi, Hindistan’ın telekomünikasyon alanındaki kıymetli bir kilometre taşını temsil ediyor. Uydu tabanlı internet hizmetleri, sadece dijital bölünmeyi köprülemekle kalmayacak, milyonlarca Hintlinin güçlenmesine de yardımcı olacak; birebir vakitte yeni iş imkanları yaratılmasına ve ekonomik büyümeye katkı sağlayacak. Starlink uydu grubunun genişlemesi ve teknolojisinin olgunlaşmasıyla, Hindistan’ın global bir inovasyon ve dijital ilişkililik merkezi olma potansiyeli daha da artacak.

Bilindiği üzere Türkiye geneli Kasım ayında soğuk hava dalgalarının tesirine girecek. Bilhassa de İstanbul üzere hem kuzeye, hem de batıya yakın olan kentler bu soğuk hava dalgasından direkt olarak etkilenecekler. Pekala bu ne manaya geliyor?

9 günlük orta tatil uzatılacak! Öğrencilere 15 günlük tatil müjdesi!

Meteoroloji uzmanları, uzun müddettir olağanların üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının birden düşeceği ve bu düşüşlerle birlikte büyük kar yağışlarının ülkeyi tesiri altına alabileceği konusunda ihtarlarda bulundular.

Malum, son günlerde Kasım’da çok Eylül üzere bir ay yaşıyoruz. Olağan vakitte şu vakitlerde pek çok bölgede sobalar yakılmış olurdu. Ama hali hazırda bu türlü bir durum kelam konusu değil. Yani sıcaklıklar üst düzeylerde olduğu için şimdi sobalar bile yakılmış değil.

Lakin meteoroloji uzmanlarına nazaran Kasım ayının sonlarına hakikat, daha kolay bir tabirle tatilin son günlerinde ağır bir kar yağışı gelebilir. O denli ki bu kar yağışı ile birlikte kimi bölgelerde okullar 1 hafta daha kapalı kalabilir. Bu da tatil müddetinin 16 güne uzayabileceği manasını taşıyor.

Dip not olarak belirtelim. Bunu biz değil Twitter’da yer alan hava uzmanları söylüyor. Keza geçtiğimiz yıllarda da bu stil kestirimler hakikat çıkmıştı. Yeniden de bekleyip göreceğiz.

Öklid “karanlık” kainatı araştırıyor ve karanlık gücün ve karanlık hususun kozmosun evrimini nasıl etkilediğine dair işaretler arıyor. Önümüzdeki altı yıl boyunca gökyüzünün üçte birini gözlemleyecek ve 1,2 metre genişliğindeki teleskopu, görünür dalga uzunluğu kamerası ve yakın kızılötesi kamera/spektrometresiyle milyarlarca galaksiyi inceleyecek. Öklid, Temmuz 2023’te fırlatıldı ve resmi bilim misyonu 2024’ün başlarında başlayacak olsa da, erken gözlemleriyle bilim adamlarını şimdiden şaşkına çeviriyor.

ESA Bâtın Galaksi’nin birinci fotoğrafını yayınladı

Öklid’in 240 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan Kahraman Kümesi’ne ait müşahedesi şimdiye kadarki en detaylı müşahede olup, ESA’ya nazaran sırf kümenin içindeki 1.000 gökadayı değil, daha uzakta bulunan yaklaşık 100.000 gökadayı da gösteriyor. Uzay teleskobu birebir vakitte IC 342 olarak isimlendirilen Samanyolu gibisi sarmal galaksiyi yahut bizim galaksimizin gerisinde yer aldığı ve olağanda açıkça görülmesi sıkıntı olduğu için bu formda isimlendirilen “Gizli Galaksi”yi de görüntüledi.

Öklid, gökyüzünün büyük kısımlarını gözlemleyebiliyor ve ESA’ya nazaran, global kümeler üzere makul objeleri tek bir çekimde bütünüyle görüntüleyebilen, çalışır durumdaki tek teleskop.

Uzay aracı, diğerlerinin gözlemleyemeyeceği kadar sönük olan objeleri görebiliyor. Örneğin Orion takımyıldızındaki bir yıldız doğum yeri olan ünlü Atbaşı Bulutsusu’nun detaylı müşahedesi, daha evvel fark edilmeyen genç yıldızları ve gezegenleri ortaya çıkarabilir.

Olaya ilişkin Güney Kore haber ajansı Yonhap’ın verdiği bilgilere nazaran, bir fabrikada misyon yapan robotun fonksiyonu kolileri kaldırıp taşıma bandına yüklemekti. Lakin bu robot, insan buyruğunu yerine getirmek için programlandığında, durum denetimden çıktı. Robotun hareketlerini denetlemek için yakınında bulunan bir amiri, robotun algılaması gereken bir koli olarak algıladı.

İlk defa bir robot insan öldürdü! Sinemalar gerçek mi oluyor?

Olayın akabinde robot, amiri koliymiş üzere tuttu ve taşıma bandına hakikat yönlendirdi. Bu zalimce gerçekleşen olayın çabucak akabinde fabrikada çalışanlar, sıhhat gruplarını çağırdılar. Fakat maalesef adam, aldığı yaralardan ötürü hastaneye kaldırılmasına karşın kurtarılamadı.

Konuyla ilgili yapılan açıklamalara nazaran, robotun sensörlerinin amiri ile kolinin farkını ayırt etme konusundaki yeteneksizliği bu trajik olayın temel nedeniydi. Robot, buyrukları yerine getirme vazifesini yerine getirirken insanları ve nesneleri algılamada kimi eksiklikler yaşamış olmabilir.

Bu tıp olaylar, endüstriyel robot teknolojisinin gelişimi ve kullanımının beşerler için birtakım riskler taşıdığını gösteriyor. Bilhassa büyük fabrikalarda ve üretim tesislerinde kullanılan robotlar, dikkatli bir formda programlanmalı ve beşerlerle etkileşimleri düşünülerek tasarlanmalı.

Satürn gezegeni, güneş sisteminin en büyük ikinci gezegeni olup, ikonik halkalarıyla ünlü. Lakin NASA’nın açıklamasına nazaran, 2025 yılında Dünya ile Satürn’ün pozisyonları, gezegenin halkalarını Dünya’dan gözlemlemeyi zorlaştıracak. Sonuç olarak, Satürn’ün halkaları gözle görünmez üzere görünecek. Bu durum, gezegenin direkt Dünya’nın tam karşısında olmasının yarattığı bir optik yanılsamadan kaynaklanacak.

Bu açıklama sizi çok üzecek! Satürn’ün halkaları kayboluyor!

NASA’nın bu açıklaması, uzay ve astronomi meraklıları ortasında kaygı yaratmasın. Satürn’ün halkaları teknik olarak hala var olacak, lakin bu yıllık olay, gözlemlemeyi zorlaştıracak. Bu çeşit olaylar, astronomlar için dikkate alınması gereken kıymetli bir faktördür ve gözleme dayalı çalışmaların zamanlamasını etkileyebilir.

Satürn’ün halkalarının bu tıp optik yanılsamaları, gezegenin yörüngesindeki hareketi ve Dünya ile olan pozisyonuna bağlı olarak nizamlı aralıklarla yaşanır. Yani bu çeşit olaylar doğal ve döngüseldir. 2025 yılında yaşanacak olan bu olayın akabinde Satürn’ün halkaları, tekrar gözlemlenmeye ve keşfedilmeye hazır hale gelecektir.

Marc, iki yıl evvel Lozan Üniversitesi Hastanesi’nde (CHUV) araştırmanın kolaylaştırılmasına yardımcı olan “hassas bir beyin cerrahisi prosedürü” geçirdi. Ameliyatta ona omuriliğine bir elektrot alanı yerleştirildi ve karın derisinin altına bir elektrik ikaz üreteci yerleştirildi. Klasik Parkinson tedavileri sıklıkla dopamin üreten nöronların kaybından etkilenen beyin bölgelerini gaye alsa da, bu yaklaşım bunun yerine bacak kaslarının yürüme için aktive edilmesiyle bağlı omurga bölgesine odaklanıyor.

Parkinson hastalığında büyük adım!

Prosedürde, Marc’ın omuriliğinin şahsileştirilmiş bir haritası kullanıldı ve bacak hareketlerini işaret eden muhakkak yerler belirlendi. Her bacağına, implanta yürümeye çalıştığını bildiren bir hareket sensörü takıyor; daha sonra açılır ve hedeflenen omurilik nöronlarına gerçek zamanlı olarak hareketlerine ahenk sağlayan elektriksel ikazlar gönderiyor.

Hasta, birkaç haftalık rehabilitasyondan sonra stimülasyonla neredeyse olağan formda yürüyebildiğini söylüyor. Artık onu günde yaklaşık sekiz saat takıyor ve sadece uyurken yahut uzanırken kapatıyor. “Sabah uyarıyı açıyorum, akşam kapatıyorum. Bu daha düzgün yürümemi ve istikrarımı sağlamamı sağlıyor. Şu anda artık merdivenlerden bile korkmuyorum. Her pazar göle gidiyorum ve yaklaşık 6 kilometre yürüyorum. İnanılmaz.”

Araştırmacılar, yaklaşımı tek bir bireye nazaran uyarlamak ile geniş ölçekli kullanım için optimize etmek ortasında hala büyük bir uçurum olduğuna dikkat çekiyor. Yardımcı önderler Grégoire Courtine ve Bloch, Onward Medical ile birlikte nöroprotezin ticari bir versiyonu üzerinde çalışıyorlar.  

Keşif, Jüpiter’in önünde ve gerisinde güneşin etrafında dönen üstte bahsedilen Truva asteroitlerini araştırmadan evvel grubun hünerlerini geliştirmesi için yapılan bir deneme çalışmasıydı. Grup, her iki obje de son derece süratli hareket ederken bile Lucy’nin sondasının bir uzay kayasına başarılı bir halde kilitlendiğinden emin olmak istiyordu.

Dinky’ye ve onun daha da küçük uydusuna gelince, NASA bilim adamlarının soruşturma konusunda hala kat etmesi gereken uzun bir yol var zira ilgili dataların sırf üçte biri Dünya’ya döndü. NASA, Dinky’yi ve onun kelamda uydusunu gösteren bir çok manzara yayınladı fakat şimdi gerçek bir data yok.

NASA, Dinky isimli asteroitin aslında kendi ayına sahip olduğunu keşfetti

Ancak yalnızca bu imgelere bakarak bile bu iki gök cismi hakkında çok şey anlamak mümkün. Dinky, öteki ismiyle Dinkinesh’in ana gövdesinde görünür bir ekvator sırtı ve ondan ayrılan ikincil bir sırt çizgisi bulunuyor. Ana asteroit, muhtemelen başka asteroitlerin sayısız çarpmasının sonucu olarak kraterlerle kaplı.

Araştırmacılar, Dünya’ya yakın asteroitlerin yaklaşık %15’inin şirin küçük bir yörünge arkadaşına sahip olduğunu bulduklarından, ikili asteroit çiftleri aslında pek de az değil. NASA ve bağlı araştırmacılar, iki asteroide biraz daha ışık tutacak renkli manzaralar ve spektroskopi de dahil olmak üzere çift hakkında daha fazla bilgi bekliyor.

Bu ortada Lucy, Jüpiter yakınındaki gizemli Truva asteroitlerini araştırmak üzere asıl vazifesine devam edecek.

Önümüzdeki haftalarda uzay uçağı Ohio’daki NASA test alanına gerçek yola çıkacak. Ajans, Tenacity ismini verdiği aracı bir ila üç ay ortasında test edecek. Ars Technica’ya nazaran NASA, Tenacity’nin roket fırlatma zorluklarına dayanabilmesini sağlamak için titreşim, akustik ve sıcaklık testleri yapacak. NASA mühendisleri, hükümet ve yüklenici takımlarıyla birlikte Tenacity’nin ISS’ye yaklaşmasının inançlı olduğundan emin olmak için testler yürütüyor.

NASA yörüngesel uçuşlar için testlere başlıyor!

Uzay uçağı, roketin yararlı yükünün içine sığmasını sağlayan katlanabilir kanatlara sahip. Tenacity’nin birinci misyonunda ISS’de 45 gün kalması planlanıyor. Daha sonra, birçok uzay aracının yaptığı üzere okyanusa düşmek yerine, Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’ndeki eski uzay mekiği iniş pistinden Dünya’ya dönecek. Sierra, uzay aracının rastgele bir uyumlu ticari piste inebileceğini söylüyor.

Mevcut durumda SpaceX, NASA misyonları için büsbütün sertifikalı uzay aracı işleten tek şirket. Boeing ayrıyeten 2014 yılında NASA için bir kapsül geliştirmek üzere bir kontrat kazandı fakat Starliner şimdi ISS’ye rastgele bir astronot taşımadı. Sierra Nevada (Sierra Space’in 2021’de ayrıldığı yer) daha evvel bu işletmelerle NASA ticari mürettebat programı mukaveleleri için rekabet etmişti, fakat kaybetti. Lakin şirketin Dream Chaser’ı şimdilik kargo operasyonlarına odaklanacak biçimde tekrar düzenlemesinin akabinde NASA, 2016 yılında istikrarlı kargo nakliyatı sağlayıcılarına katılmak için Sierra’yı seçti.